Online İntihar Oyunları Çocuklarımızın Hayatını Nasıl Tehlikeye Atıyor?

Dünya çapında 130 intihar, 19 bıçaklama, ağır yanıklar, zehirlenmeler- bütün bunlar günümüz online oyunların serbest şekilde internette dolaşmasının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

İnternet dünyası ebeveynlere savaş açmış gibi çünkü son zamanlarda çocukları kendilerine zarar vermeye ya da hatta öldürmeye kadar zorlayan meydan okumalar ortaya çıkmaya başladı. Şimdi bu meydan okumaların ne yapmaya çalıştığına, kimler tarafından oluşturulduğuna ve kimleri hedef aldığına bir göz atalım.

Momo Meydan Okuması- Bir afet mi yoksa mit mi?

Momo meydan okuması son zamanlarda çocukları ve gençleri hedef alan oldukça tehlikeli bir sosyal medya fenomeni. Sembolünü Japon özel efektler şirketi Link Şirketi’nden almış durumda. Korkunç bir yaratık, yarı insan-yarı kuş, bozulmuş bir yüzü, büyük gözleri ve yırtılmış bir ağzı olan bu yaratık aileleri, ebeveynleri ve internet uzmanlarını dehşete düşürüyor.

Başlangıç olarak bir Facebook grubunda oluşturulan ve sonrasında WhatsApp’a taşınan bu meydan okumada katılımcılara tanımadıkları bir numarayla iletişim kurulması isteniyor. Yapılmaya çalışılan şey oldukça karanlık. Birçok şahide göre potansiyel kurbanla iletişim WhatsApp’la kurultuktan sonra  Momo yapılması gerekenlerin bir listesini veriyor ve buna uyulmadığı zaman korkunç fotoğraflar yolluyor, kişisel bilgileri paylaşmakla tehdit ediyor ve daha kötüsü bu tehditler ölüme kadar ilerliyor. Sonrasında da kurbanların bu listeyi tamamlarken kanıt olarak fotoğraflar çekmesi ve gönderilmesi isteniyor.

Başlangıç olarak listede verilenler kolay şeyler içeriyor, sabah çok erken kalkmak gibi. Sonrasında da yapılacaklar yavaş yavaş büyüyor ve intihara kadar ilerliyor. Momo’nun yayıldığı kanallar Facebook, YouTube ve WhatsApp.

Bazıları bunun bir bot tarafından oynanan bir oyun olduğunu düşünürken, bazıları da özel bilgilerin elde edilmesi için oluşturulan bir düzmece olduğunu düşünüyorlar. Fakat ne olursa olsun Arjantina’da şimdiden polisler tarafından bu meydan okumayla ilişkilendirilen ölümler ortaya çıkmış durumda.

Buenos Aires’te 12 yaşında bir kızın Momo ile sohbet ettikten sonra intihar ettiği düşünülüyor. Polis telefon datasına ulaştıktan sonra bu kızın 18 yaşında bir kişiyle iletişim kurduğu  ve bu kişinin genç kızı intihara sürüklediği ortaya çıkıyor. Ayrıca polis bu kişinin, kızın intihar videosunu Momo meydan okumasının sayfasında paylaşmaya da çalıştığını düşünüyor.

YouTube ReignBot deneme yaptıktan sonra Momo’nun yalnızca bir WhatsApp numarasıyla bağlantılı olmadığını bulmuş. Söylenene göre bu meydan okumaya bağlı üç farklı numara bulunmuş ve bu numaralar Meksika, Kolombiya ve Japonya’ya aitmiş. Fakat bu numaralarla dışarıdan bağlantı kurulmaya çalışıldığı zaman kimse cevap vermiyormuş.

Doğru ya da değil, bazı YouTube kullanıcıları Momo ile WhatsApp üzerinden iletişim kurduğunu iddia ediyormuş. Sonuçta da genç bloggerlar Momo’nun bir bot olduğunu ve sizinle konuşurken Google’da sizin hakkınızda araştırma yaptığını ve bu bilgileri kullandığını söylüyorlar. Bu sayede de bütün yapılanları bildiğini ve gördüğünü iddia ediyormuş. Bulduğu bilgilerle çocukların yeni fotoğraflar yollamasını ve başka bilgiler vermesini de sağlıyormuş. Çocuklar arama yapmaya ya da yapılan aramaları cevaplamaya zorladığı gibi API sayesinde de daha fazla bilgi vermesini sağlıyormuş. Sonuçta çocuklar bütün bunlardan habersiz olarak kapana kısıldıklarını ve itaat etmek zorunda olduklarını düşünmeye başlıyorlarmış.

Bazı bloggerlar Momo’nun hangi renk bir dolabın önünde durduklarını ya da kaçıncı katta oturduklarını bilmelerinden sonra gerçekten çok korktuklarını beltiriyorlar. Bu blogger yapılan aramaları cevapladıkları zaman da katlanılamaz seslerin çıkarıldığını söylüyorlar.

BBC’ye göre Momo şu ana kadar Arjantina,Meksika, Amerika, Fransa ve Almanya’da ortaya çıkmış. Dünya çapında uzmanlar ebeveynleri çocuklarını bu zalim online meydan okumadan korumalarını öneriyorlar çünkü bu meydan okumanın sonucu ölüme kadar gidebiliyor.

İspanya’nın resmi polisleri vatandaşları WhatsApp ya da internet tarafından yayılan bu meydan okumalara karşı uyarıyor.

Ebeveynler uyarı çanlarını çalmalı mı? Kesinlikle! Bu meydan okuma da Mavi Balina Meydan okuması gibi dünya çapında 130 farklı çocuk intiharına sebep olabilir.

Mavi Balina Meydan Okumasının Karanlık Online Oyunlardaki Etkisi

2016 yılında, yaratıcısı Philipp Budeikin tarafından görevinin açık olarak ortaya konduğu karanlık bir oyun oluşturuldu: “toplumu biyolojik atıklardan arındırmak”. Oyunun son görevini tamamlayarak ölüme sürüklenen çocuklar gibi. Suçlamalar karşısında Budeikin bu kişilerin ölümden mutlu olduğunu dile getirdi.

Bu oyunun sembolü, öldükten sonra kıyıya vuran mavi bir balina. Bu yüzden eğer böyle bir sembolü çocuğunuzun odasında görürseniz kesinlikle göz ardı etmemelisiniz. Ne yazık ki, çocuğunuzun böyle bir oyuna karıştığının belirtisi olabilir.

Bu meydan okuma çocukları sosyal medya üzerinden içine çekiyor. İçine girmek ne kadar kolaysa, çıkmanın o kadar zor olduğu bir oyun bu, en azından kırılgan çocuklar için. Çocuklar bu oyundan çıkmaya korkuyorlar çünkü oyun tarafından ailelerinin ya da arkadaşlarının öldürülmesiyle tehdit ediliyorlar. Oyunda 50 farklı görev mevcut (her biri diğerinden daha büyük). Son görev ise ihtiat etmek ve bu intiharı videoya kaydetmek.

Carol Libman, Beverly Hills’ten bir psikolog, bu tarz oyunların kendini toplumdan izole etmiş, yalnız ve depresyonda olan çocukları hedef aldığını söylüyor. Oyunun amacı çocukların kendilerini daha kötü hissetmelerini sağlamak, çaresiz hissetmelerine sebep olmak ve sonunda intihara sürüklenmelerini sağlamak.

Çocukların bu oyuna kendi rızalarıyla girmeleri gerekiyor. Genellikle Facebook olmak üzere sosyal medya üzerinden #mavibalina_benibul  gibi hashtagler oluşturuyorlar. Başlangıçta çocuklara bir korku filmi izlemek gibi basit bir görev veriliyor. Soonrasında görevleri kendilerini kesmeye kadar gidiyor ve son olarak da çocukların kendi canlarını almaları isteniyor. Teksas’tan Isaya Gonzales’in kendisini bu oyun sonrasında astığı söyleniyor. Ölü bedeninin yanında bir ayakkabının üzerinde hazırlanmış bir cep telefonu ve intiharının videosu mevcutmuş. Çocuğun ailesi çocuklarının kesinlikle böyle bir meydan okumaya karıştığını düşünüyor çünkü arkadaşlarına tamamlanan görevlerin fotoğraflarını yolladığı söyleniyor.

Rusya’da, oyunun doğduğu bu ülkede, isimleri Yulia Konstantinova(15) ve Veronika Volkava(16) olan iki kız 14 katlı bir binadan atlamış. Yulia’nın son sözleri sosyal medya üzerinden yayınlanan “End”(Son) olmuş. Kızlar aynı zamanda mavi balinanın fotoğraflarını da paylaşmışlar.

Ailelerin Haberdar Olması Gereken Başka Meydan Okumalar-Oyunlar da Var Mı?

Bu tarz online aktiviteler gittikçe çoğalıyor. Internet çocukların bu tarz tehlikelere karşı daha ulaşılabilir olmasına sebep oldu ve kötü niyetli çocuklar tarafından da çok daha kolay erişilebilir hale geldiler. Örneğin, çocuk istismarcıları sosyal medya üzerinden çocuklara daha kolay ulaşabiliyor ve arkadaşları olmaya çalışıyorlar. Internette tatlı yüzleri olan fotoğraflara sahip olan sahte hesaplar açıyorlar ve bu sayede çocukların güvenini kazanıyorlar. Sonrasında da gerçek hayatta buluşmak an meselesi haline geliyor.

Internet çocukların, akıllarında soru olduğu zaman cevap bulmak için kullandıkları bir kaynak haline gelmiş durumda. Google da bütün sorularının cevaplarını bulabiliyorlar. Fakat eğer kontrol altında, filtrelenmeden ya da dikkat edilmeden kullanılırsa bir tehlike kaynağı haline gelebiliyor. Çocukların akıl sağlığını ve hatta fiziksek sağlıklarını tehlike altına alan birçok farklı kanal mevcut çünkü. Çocukların teknolojiyi kullanmaya başladığı erken yaşlarda kontrol edilmeleri sayesinde ebeveynler çocuklarını bu konuda doğru şekilde yetiştirebilirler. Öncelikle çocuklarının online çocukları hedef alan konularda bilgilenmesini sağlamaları ve farkındalıklarını artırmaları gerekiyor. İşte internette popüler olan bazıları.

Slender Man İki Kız Çocuğunu Arkadaşlarını Öldürmeye Teşvik Ediyor

Slender Man internet üzerinde oluşturulan bir hayali karakter ve çocukları güvenli olmayan aktivitelere teşvik ediyor. Bu karakter siyah bir takım elbise giyen, anormal derecede uzun ve zayıf olan ve yüzü olmayan bir karaktere sahip. Karakter bir forumda oluşturulmuş. Ziyaretçiler fotoğraflarda doğaüstü durmasını sağlayacak şekilde fotoshop kullanarak bu karaktere ulaşmış. Genellikle bu karakter sisli ormanların içinde, uzun kollarıyla üzgün bir çocuğun elini tutarak resmediliyor.

Slender Man aynı zamanda filmlerde ve video oyunlarında da yer almaya başlamış (MineCraft ya da AppStore’daki Slender Man uygulaması gibi).

Creepypasta.wikia.com ise insanların korkunç efsaneler ya da fotoğraflar oluşturarak internete dağıttığı bir websitesi. Hikayelerin bir çoğunda Slenderm Man teleportasyon gücüne sahip ve dokunduğu çocukları delirtme ya da kendi kölesine haline getirme gibi güçleri de var. Bazı çocukları korkurken, bazılarına saldırıyor.

Slender Manbir hayali ürün olsa da, etkileri oldukça güçlü hale gelebiliyor. 2014 yılında iki kız bir arkadaşlarını Slender Man’i mutlu etmek için 19 kez bıçaklamış. Bu karakter için oluşturulan bir websitesine takılmışlar. İki kız da yetişkin olduktan sonra hapse gönderilmiş.

Yine aynı yıl, genç bir kadın kızı tarafından bıçakla saldırıya uğramış. Genç kız Slender Man’den ilham aldığını söylemiş. Yine genç bir kızın, ailesi içerideyken evini ateşe verdiği bir olay da mevcut. Bütün bu olaylarla suçlu çocuklar kendilerini Slender Man’in yönlendirdiğini iddia etmiş.

Tide Pod Meydan Okuması Beyin Hasarına Yol Açabilir

Tide Pod (Bulaşık Deterjanı) meydan okumasında da çocukların plastik bir bulaşık deterjanını yutması, bunu videoya kaydetmesi ve internete yüklemesi isteniyor. Peki bütün bu olay nasıl başladı? 2015 yılında bir satirik haber sitesi ,the Onion, tide podların şekere olan benzerliğinden ve tatlılığından bahseden bir hikaye yayınladı. 2017 yılında ise College Humor isimli Amerikan websitesi Youtube’da “Bulaşık Deterjanlarını Yemeyin” alt başlıklı bir video yayınladı ve 3 milyon görüntülenme ve bir sürü de yorum aldı. Sonrasında da atılan tweetlerle Tide podları yutmayla ilgili yeni meme’ler ortaya çıkmaya başladı. Bu sayede de çocuklara bu meydan okuma olayı ortaya çıkarıldı.

Tide podların içeriği ağız boşluğunu ve mideyi yakan bir içerik. Bu tarz bir davranışın sonucu bilinç kaybı ya da boğulma olabilir. Felçler ya da anlık krizler de bu deterjanların beyin üzerindeki etkilerinden bazıları. Bu kapsülleri yutan çocukların sergilediği diğer semptomlar ise burun akıntısı, kusma ve öksürme şeklinde. Kalp atış hızla düşebilir ki bu da önemli organların çökmesine sebep olabilir, tabii kalp de bu organlardan biri. CBS News isimli haber kanalı bu kapsüllerin hidrojen peroksit, etanol ve başka polimerler içerdiğini ve bu yüzden de sindirildikleri zaman aşırı derecede zehirli olduklarını söylüyor.

Flatliner İsimli Bir Diğer Meydan Okuma Çocukların Boğulmasına Sebep Oluyor

Çocuklara zarar veren bir diğer meydan okuma da Flatliner ya da diğer ismiyle “boğulma meydan okuması”. Öforik bir kan akışına sahip olmak için çocuklar kendilerini bilinç kaybı yaşayana kadar boğmaya çalışıyor. Bu etki de baygınlığın hemen ardından kişi kendine geldiğinde ortaya çıkıyor. Fakat bu yolla boğularak ölme ihtimali oldukça yüksek.

Buz ve Tuz Meydan Okuması Şiddetli Deri Yanıklarına Sebep Olabiliyor

Buz ve Tuz meydan okuması çocukları derilerinin üzerine buz ve tuz koymaya itiyor. Sonuç olarak çocuklar donma yaşıyorlar. Bu meydan okumanın asıl amacı,acıya olabildiğince uzun süre dayanmak. Tabii ki bu olayı videoya çekip sosyal medyada paylaşmak da meydan okumanın diğer gereksinimlerinden biri. Bu meydan okuma yüzünden çocuklar yanıklara ve hayat boyu yanlarında olacak şiddetli yanık izlerine maruz kalabiliyor.

Burundan Kondom Çekme Meydan Okuması Çocukların Sosyal Medyada Popüler Olma Çabalarını Gösteriyor

Bu meydan okumada çocuklar kondomları yırtarak açıyor ve ağızların çıkabilecek kadar hale gelene kadar kondomu burunlarından içeri çıkarıyorlar. Diğer burun deliği de parmaklarıyla kapatılıyor. Sosyal medyada beğeni almayı kafaya takmış çocuklar için bu meydan okuma oldukça popüler hale gelmiş durumda.

Johns Hopkins Bloomberg Toplum Sağlığı Okulu’nda profesör olan Bruce Lee, Forbes’e bu tarz bir meydan okumada kondomun burun boşluğunda ya da boğazda sıkışıp kalabileceğini, nefesi kesip boğulmaya sebep olabileceğini söylüyor. Çocukların bu meydan okuma sonucunda vücutlarına kondom girmesine sebep olmasıyla ortaya çıkan iki farklı vakayla karşılaştığını da söylüyor Lee. İlk vakada bu durum zatürreyi tetiklemiş ve akciğerin sağ üst kısmının kullanılamaz hale gelmesine sebep olmuş. İkincisinde de lateks malzemenin apandiste kadar yolmasıyla apandistin alınmasına kadar gitmiş. Bütün bu vakalarda da yapılmak istenen yalnızca meydan okumanın tamamlanmasıymış. Çocuklar ise bu meydan okumayı yalnızca arkadaş çevrelerini etkilemek ve daha fazla beğeni almak için tamamlamaya çalışıyor.

Peki Ebeveynler Başka Nelerden Haberdar Olmalı? Ateş Meydan Okuması, Tarçın Meydan Okuması ve Akla Gelen Diğer “Oyunlar”

Kentucky’den 15 yaşında bir çocuk alkolü başından aşağı döktükten sonra kendisini ateşe vererek ikinci derece yanıklara maruz kalmış. YouTube ve Facebook üzerinde gördüğü Ateş meydan okumasını yerine getirmeye çalıştığını söleyen çocuk internet ve sosyal medya üzerinde #ateşmeydanokuması hashtag’ini gördükten sonra karar verdiğini söylemiş.

Twitter Linki: https://twitter.com/hashtag/firechallenge

Tarçın meydan okuması ise tarçın tozunun su kullanılmadan yutulmasını içeren bir meydan okuma. 2012 yılında, tarçının yanlış kullanılmasıyla ortaya çıkan 200 arama U.S zehir kontrol merkezlerine iletilmiş. Kimyasal yapısı ve içerdiği sindirilemez selüloz sebebiyle tarçın akciğerlere zarar veriyor. Diğer bir yan etkisi ise astım atakları. Youtube’da ise bu tehlikeli fikir hızlı bir şekilde yayılıyor. Şu an eskisi kadar yaygın olmayan bu meydan okuma da yine bilinmesi gereken oyunlardan biri.

Çocuklara neden bunu yaptıkları sorulduğu zaman verilen popüler bir cevap yok aslında, fakat bunların yapılmasının sebebinin de bir trend olduğunu fark etmek çok zor değil.

Çocuklar Neden Bu Tarz Oyunlara Katılıyor?

Çocuklar sosyal medya üzerinden insanlara kendilerini kabul ettirmek istiyorlar.

San antonio’da eğitim uzmanlığı yapan Stephen Enriquez ise bu tarz trendlerin çocuklar arasında hızla yayılmasının sebebinin beğenilerini, görüntülenmelerini ve takipçilerini artırmak olduğunu söylüyor.

Psikologlar ve aile terapistleri bu beğenilme baskısının, genç çocukların çılgın şeyler yapmasına sebep olan baskın faktörlerden biri olduğunu söylüyorlar. Sosyal çevreye uyum sağlama isteği ve yaşıtları arasında tanınır hale gelme arzusundan ortaya çıkıyor.

Eric Erickson, bir Freud takipçisi, çocukların sosyal ilişkilerinin gelişimini geniş bir şekilde incelemeye almış. Bu araştırmaya göre, 2 ve 20 yaşlar arası, çocukların kendi bulundukları grup içerisindeki ilişkilerinin en etkili olduğu ve baskının en çok hissedildiği yaş çıkmış. Bu yaşlarda kişilerin arkadaş grupları aynı zamanda bilgi kaynakları ve verdikleri kararlar konusunda da sözü geçen kimseler haline geliyor. Bu yaş aralığında kişinin kendini bilme isteği ön plana çıkıyor. Bu yüzden de çocuklar kendilerini kabul ettirmek için bir baskı duyuyor ve bu tarz meydan okumalara katılarak kendilerini kanıtlamaya çalışıyorlar.

Aileler Suçlu mu?

Cevabı daha net hale getirmek için önemli olan bu meydan okumaların doğasını anlayabilmek. Örneğin Mavi Balina söz konusu olduğu zaman çocuklar ailelerindeki problemler sebebiyle acı çekiyor ve acılarını hafifletebilecek bir yol arıyor olabilirler. Ebeveynler bir boşanma sürecinde olabilir ya da ailede sürekli bir kavga hali hakim olabilir. Bu yüzden de çocuklar zaten hayatta kalmak için çabalamaları gerekliliğine bir başkasını ekliyor olabilirler.

Ya da internet üzerinden zorbalığa maruz kalan çocuklar söz konusu olduğunda çocukların kendilerini tanıma ve kendilerine güvenme duyguları yeterli gelişmemiş olduğu için, istemeden de olsa her şeyin kötüye gitmesine sebep olan bir acı çekmeye doğru yol alabilirler. Bu durumda çocukların ailelerin içinde, insan olarak gerekliliklerini yeterince karşılanmamasıyla ortaya çıkan boşlukları bu meydan okumalarla doldurmaya çalışıyor olabilirler.

Çocuklarda Analitik Düşünme Kabiliyeti Oluşmamıştır

Kendisini ateşe veren bir çocuğa bunu neden yaptığı sorulduğu zaman  çocuk “bu konuda doğru düzgün düşünmedim” demiş. Bazı kaynaklar da çocuklarda “belirsiz düşünme” olduğunu iddia ediyor. Çocuklar bu tarz meydan okumalara katılmaya karar verdiklerinde sonuçlarını yeterli derecede değerlendiremiyorlar çünkü beynin bu bölümü henüz yeterince gelişmemiş oluyor. Çocuklar bu meydan okumaların getirilerini ve potansiyel riskleri fark etmeden katılımda bulunuyorlar.

Son zamanlarda MindEdge Öğrenme tarafından yapılan bir araştırma milenyum doğumlu çocukların yalnızca %36’sında bu özelliğin geliştiğini göstermiş. 1.000 genç kişiyle yapılan görüşmeler bu kişilerin %37’sinin sosyal medyada kişisel bilgilerini paylaştığını söylemisyle sonuçlanmış, fakat bu çok doğru değil gibi. Çünkü bu kişilerin yarısından fazlası kaber kaynağı olarak sosyal medyayı kullanıyor.

MindEdge’de editörlük yapan Frank Connolly şunu da not ediyor. “Dünya Ekonomik Forum’a göre 2020 yılından sonra kritik düşünme yeteneği ve problem çözme yetenekleri insanlarda en çok aranan özellikler haline gelecek”.Bu durumda genç jenerasyonun kendilerini korumaya yönelik kararlar veremeyecek bir hale geleceklerini düşünmemek imkansız hale geliyor.

Çocukların Geleceğini Etkileyen Bir Diğer Önemli Faktör

Çocuklar fiziksel olarak zarar görmese bile, bu çocukların anormal çevrimiçi davranışları ilerideki akademik başarılarını ve sonraki başarılarını da etkileyebilir.

2017’de çocuklar Instagram, Facebook, Twitter, Youtube ve SnapChat’te yapacakları paylaşımlar hakkında bilgilendirildi. Birçok farklı okuldan öğrencilerin katıldığı bir Nazi Sohbet Grubu’nun Facebook’ta oluşturulduğu öğrenildi. Grupta tecavüz, “beyaz gücü”nü yükselten paylaşımlar ve Yahudileri ve diğer ırklardan insanları öldürmekle ilgili paylaşımlar yapıldığı da öğrenildi. Sonuç olarak beş kişi Boulder Lisesi’nden atıldı.

Yine aynı yıl, Harvard Üniversitesi’nde 10 öğrencinin gizli bir Facebook grup sohbetinde hoş olmayan fotoğrafları birbirleriyle paylaştıkları ortaya çıkarıldı. Bu grupta da yine küçümsenen azınlıklar, cinsel tacizler, çocuk istismarı ve katliamlarla ilgili de paylaşımlar yapıldığı ortaya çıkarıldı.

Bu tarz aktiviteler sosyal medyada paylaşıldığı zaman yalnızca bu paylaşımlar popülerleşmiş olmuyor aynı zamanda başkaları tarafından da görüntüleniyor. Birileriyle ilgili paylaşımlar yapıldığı zaman bu ister istemez insanların bakış açılarını etkiliyor. Bu yüzden de katılım yapılan bu tarz meydan okumalar yalnızca çocukların itibarlarını lekeliyor, iyi bir online kişiliğin oluşturulmasına sebep olmuyor. Bu yüzden de çocukların ilerideki akademik başarılarının kötüye gitmesine sebep olabiliyor.

Yasa Bu Konuda Ne Söylüyor?

Medya sektörü son zamanlarda büyük bir değişim ve gelişim içine girdi, bu da içeriklerin düzenlenmesiyle ilgili yepyeni soruları ortaya çıkardı. Son yıllarda medyada azınlıkların korunması (TV, video, mobil cihazlar) kaçınılmaz bir konu haline geldi.

Yasa koruyucular, aileler ve pedagoglar, televizyonun ve online içeriklerin çocuklar ve gençler üzerinde oluşturabileceği yıkıcı etkiler hakkında gittikçe daha da endişeli hale geliyorlar.

Çocukların korunması konusu gerçekten çok dikkat ve önem gerektiren bir konu çünkü bir yandan kişisel yaşam özgürlüğünün kısıtlanmaması, diğer yandan da küçükleri güvende tutarak toplumsal rollerini oluşturmalarına yardımcı olunması gerekiyor. İkinci kısım genellikle çocukları göz önünde tutmak, filtreler kullanmak ve sansürlemek ile oluşturulabilir. Şu an Avrupa birliği çocuklar için görsel ve işitsel içerikleri filtreleyen yepyeni bir medya servisi oluşturmuş durumda.

Söz konusu online meydan okumalara katılmak olduğu zaman konu birden “zararlı içerikler”e de dahil olmuş oluyor. Bu konuda bütün yasa koruyucular aynı karara varmış durumda: zararlı bir içerik yasal olsa bile yine de çocuklar üzerinde bir negatif etkisi olabilir; bu içerikleri kategorize etmek öğretmenlere ve ailelere kalmış durumda. Fakat yasal olmayan içerikler yasa tarafından denetleniyor ve buna göre oluşturulan kişilere ceza veriliyor.

Yasa hangi içeriklerin yasal olmadığına karar veriyor ve buna bağlı olarak da sonuçları belirleniyor. Fakat zararlı içerikler kişilerin kendileri karar vermesi gereken içerikler olabiliyor(ya da çocukları için) bu yüzden de ailelerin çocuklarının hangi içeriklere erişebileceklerine kendileri karar vermeleri gerekiyor. Bunlar cinsel içerikli medyalar, politik fikirler, dinsel inançlar ya da ırkçı bakış açıları olabiliyor.

Ayrıca Internet Düzenleme söz konusu olduğunda da iki farklı düzenleyici mekanizma bullunuyor ki bunlar kişisel-düzenleme ve ko-düzenleme(birlikte düzenleme). Uzmanlar teknolojinin tercihsel bir düzenleme stratejisine sahip olması gerektiğini savunuyor. Yani yasal olarak uygun olmayan içerikler dışındakiler kişilerin kendileri düzenlemesi gereken yasalara giriyor, kişisel-düzenleme.  Bu sayede ebeveynler belirli içerikleri sınıflandırabiliyor ve bu içeriklere erişilmesini engelleyebiliyor. Bu sayede kontrol kullanıcılarda, yani ailelerde oluyor.

Ayrıca bir der Daha Güvenli İnternet Programı mevcut ki bu da genellikle daha güvenli bir online çevre oluşturulmasını ve yasal olmayan ya da zararlı içeriklerin kaldırılmasını planlıyor. Bu programın doğası genellikle “sözsel” oluyor yani kişisel-düzenleme çözümlerinin oluşturulması ve uygulanmasını içeriyor.

Komisyon çocuklar için daha iyi bir internet ortamının sağlanmasının okullarda ve ailelerde belirli içeriklere karşı farkındalık oluşturulmasıyla ortaya çıkabileceğini öneriyor. Yine de tercih tabii ki kişisel-düzenleme yönünde.

Amerika Birleşik Devletlerinde Çocuklar İçin Internet Koruması Hareketi de mevcut, bu da çocukların okullarda ve kütüphanelerde internete erişimini düzenliyor. Bu sayede E-rate programı sayesinde internet erişiminde indirimler edinebiliyorlar. Aynı zaman da yeni bir internet güvenlik politikası  oluşturuyorlar ve bu sayede de internet erişiminde engelleme ve filtreleme yapabiliyorlar. Peki ya da bu binalar dışında işler nasıl gelişiyor? Bu tamamen ailelere ve çocuklara kalmış durumda.

Yukarıda bahsi geçen gerçekler de göz önünde bulundurulduğu zaman yeşil ışığı ebeveynlerin ya da çocukların internet ortamındaki hareketlerini gözlemleyen kişilerin yakması gerekiyor. Bu da ebeveynlerin riskleri ve düzenleyici hareketleri öğrenmesi ve uygulaması gerektiği anlamına geliyor. Çocuklarının internet ortamındaki varlığını gözlemleme ve buna göre düzenlemeler yapma hakkını da yine ailelere kalıyor.

Aileler Çocuklarının Bu Meydan Okumalara Katılımını Nasıl Takip Edebilir?

Bir meydan okumaya katılma söz konusu olduğu zaman genellikle çocukların karar vermesine sebep olan şey sosyal medyada daha popüler olma isteğidir. Bu yüzden de  çocuğunuzun kompleksli davranması, kendine güven eksikliği ve kendini tanıması kesinlikle bu meydan okumalara katılıp katılmayacağının göstergesi olabilir. Bu yüzden de akla gelen ilk öneri çocuklarınızın online ve offline hayatını doğru şekilde gözlemlemek oluyor.

İşte çocuğunuzun güvenli olmayan oyunlara katıldığının göstergesi olabilecek işaretler:

-Psikologlar çocukların bu durumda stabil olmayan davranışlar sergileyeceğini, depresyonda ve stresli davranacaklarını söylüyorlar.

Bu tarz davranışlar meydan okumada yapmak durumunda kaldıkları anormal aktivitelerin sonucu olarak ortaya çıkacaktır. Bu gibi davranışlar çocukların dengesini bozuyor.

-Çocuklar daha izole davranmaya başlıyor.

Konuşma istekleri azalıyor. Genellikle de yakın arkadaşları ve aileleriyle bile kendilerini rahat hissetmemeye başlıyorlar. Kendilerini kimseye açmak istemiyorlar.

-Dramatik davranışlar ve travma.

Bu da çocukları tehlikeli davranışlara ve kendileri gibi hisseden “ortaklar” bulmaya itiyor.

-Sosyal medyada yapılan üzgün paylaşımlar, sorular ya da yorumlar.

Bu çocukların hayatında yanlış bir şeyler olduğunu ve zor bir dönem geçirdiklerini gösterme yolları.

-Sürekli olarak telefonu kontrol etme alışkanlığı; fotoğraf çekme ve cep telefonunu her yere götürme.

Bu tarz meydan okumalarda yapılan her görevi kayıt etmek önemli olduğu için bu gibi alışkanlıklar çocuklarınızda fark edilebilir hale geliyor.

-Ekran karşısında ve internette çok fazla zaman geçirme.

Bu tarz olaylar internet ortamında olduğu için çocuklar sürekli online takılıyorlar. Çocuklarınızın ne tarz siteleri ziyaret ettiğini kontrol edebilirsiniz.

-Katılımın bir göstergesi olarak kendine zarar verme.

Kendilerini kestiklerini gösteren işaretler, izler ya da yanıklar olabilir. Dikkatli olmanız gerekiyor!

-Gece 4’te müzik dinlemek gibi garip davranışlar.

Çok fazla erken kalkmak uygun olmayan şeyler yapıldığının göstergesi olabilir. Eğer çocuğunuzun kuşlardan bile erken kalktığına şahit olmaya başladıysanız bunu göz ardı etmemelisiniz.

Tabii ki bu liste tamamlanmış sayılmıyor çünkü her çocuğun böyle durumlarda davranışları farklı bir hal alabiliyor.

Çocuklarınızı Tehlikeli Online Oyunlardan Korumak İçin İpuçları

Bir konuda önlem almak da tedavi gibi hem psikolojik hem de fiziksel gerçekleri göz önünde bulundurmamız gereken durumlar olduğu için evrensel bir çözüm olduğu söylenemez. Bu ipuçlarını önleyici ve etkileyici olmak üzere ikiye bölelim.

Çocukları bu oyunlara dahil olmadıysa ya da ailelerin haberi yoksa ne yapmalılar (önleyici):

1-Popüler online meydan okumaları ve bu meydan okumaların işaretlerini öğrenin. Ne şekilde gerçekleştirildiklerini öğrenin.

2-Çocuğunuza bu meydan okumayı bilip bilmediğini, duyup duymadıklarını sorun. Bu meydan okumanın tehlikelerini ve sonuçlarını tartışın. Mesela Momo meydan okuması için, Momo’nun bir hayali karakter değil, insanlara zarar vermeye çalışan kötü niyetli biri olduğundan bahsedin.

3-Daha güvenli olmalarını sağlayacak ipuçlarını içeren videolar bulun.

4-Çocuğunuza, bir yabancı onlarla iletişime geçmeye ya da arkadaş olmaya çalıştığı zaman ne şekilde davranması gerektiğini öğretin. Kişisel bilgilerini paylaşmamaları gerektiğini ya da tanımadıkları biriyle sosyal medya üzerinden iletişim kurmalarının doğru olmadığını bilmelerini sağlayın.

5-Çocuğunuza internet ortamında iyi ya da kötü davranışları anlatın ve bu davranışların gelecekteki hayatlarını ne şekilde etkileyeceğini bildirin.

6-Her zaman çocuğunuzun yanında olduğunuzu ona hatırların ve eğer onları online olarak rahatsız eden bir durum varsa size gelmelerini söyleyin.

7-Şunu açıkça belirtin: özel bilgiler nelerdir ve nelerin aileden başka kimseyle paylaşılmaması gerekir.

8-Çocuğunuza sosyal medyayı ve interneti yeni şeyler öğrenmek, faydalı bilgiler paylaşmak ve özel olmayan ve zararsız eğlenceli şeyler yapmak için kullanmak adına bilgilendirin.

9-bunun yerine kullanılabilecek uygun eğlence araçları bulun ve bunları birlikte paylaşın çocuğunuzu internetten uzaklaştırmak yerine daha sağlıklı alternatif uygulamalar bulabilirsiniz.

10- mSpy gibi, çocuğunuzun internet ortamındaki hareketlerini gözlemleyebileceğiniz ebeveyn kontrol uygulamaları kullanın.

11-Çocuğunuzun çevresini tanıyın. Bu sayede gerçekten uygun olmadığını düşündüğünüz iletişim şekillerini çocuğunuzla paylaşabilir ve önleyici davranabilirsiniz.

Note: Yaptığınız şeyi neden yapmanız gerektiğini açıklamak her zaman önemlidir. Bu sayede çocuk kendine saygı duyulduğunu hissedebilir ve bunun karşılığında asilikle yaklaşmaz.

Çocukları Zaten Bir Oyunun İçindeyse Ebeveynler Ne yapmalı (Karşılık verici):

1-Bu oyunun ne içerdiğini öğrenin. Eğer bir madde yenildiyse ya da yutulduysa çocuğunuza bir bardak süt ya da su içirin (Tide Pod meydan okuması gibi durumlarda).

Çocuğunuzun nefes alış verişini ve tepkisini kontrol edin; eğer çocuğunuz bayılırsa ya da nabzını hissedemezseniz CPR uygulamaya hazırlanın.

2-Yerel Kriz Yönetim merkezlerine başvurun, acil yardıma başvurun.

3-Çocuklarınızı yargılamayın çünkü bu durumda desteğinizi hissetmezler. Siz çocuğunuzun takımındasınız, karşıda değil. Çocuğunuza ne kadar doğru olduğunuzu kanıtlamak için doğru zaman değil. Bu yüzden çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirerek normal hayata dönmelerini sağlamanız gerekiyor.

4-Olayın karışıklığını ve çocuğunuzun bu durumun ne kadar içinde olduğunu anlamaya çalışın. Çocuğunuzun size açılabileceği huzurlu bir ortam oluşturmaya çalışın.

5-Yakın mesafeden dinleyin ve konuşmasını bölmeyin. Çocuğunuzu azarlamayın-bu işe kalkışmalarının sebeplerinden biri de bu olabilir.

6-Çocuğunuzun duygularını bastırmak yerine anlamaya çalışın. Aksi durumda kabuklarına çekileceklerdir.

7-Tetikleyici etkenin çocuğun hissettiği baskı mı yoksa meydan okumanın kurucusu mu olduğunu anlamaya çalışın. Çocuğunuzun bu ikisinden biri tarafından beyninin yıkandığını anlamanız gerekiyor. Çocuğunuzu tekrar güvenli hale getirmek için aksi fikirleri doğru şekilde ifade etmeniz gerekiyor.

  1. Eğer söz konusu tetikleyici etken baskıysa, çocuklarınızın bu konuyla ilgili size açılmalarını sağlayın.
  2. Çocuğunuza tam olarak anlayış ve destek sağlamalısınız.
  3. Durumu birlikte analiz edin ve bu durumun yanlış durumlara ve tehlikeli aktivitelere karışmak için bir sebep olmadığını anlatmaya çalışın
  4. Çocuğunuza, doğru bir arkadaşın siz güvende ve sağlıklı olduğu zaman mutlu olacağını anlatmaya çalışın.
  5. Çocuğunuzun fikirlerinin sizin için ne kadar önemli olduğunu vurgulayın.
  6. Baskıdan kurtulmak için çocuğunuza hayır demeyi ve istemedikleri şeyleri yapmaları gerekmediğini öğretin
  7. Baskı hakkında profesyonel bir destek alın
  • Eğer söz konusu bir grupsa çocuğunuza neler söylendiğini anlamaya çalışın;
  • Huzurlu bir ortamda çocuğunuzla konuşmayı deneyin
  • Çocuğunuza ya da ailenize kimsenin zarar vermeyeceğini, polislerin sizi koruyabileceğini anlatın.
  • Birlikte bir polis memuruyla konuşarak çocuğunuzun güvende hissetmesini sağlayın. Polisin sizi koruyabilecek güçlü bir teşkilat olduğunu ve size kimsenin zarar veremeyeceğini anlatmaya çalışın.
  • Çocuğunuzla iletişim kuran kimselerin kim olduğunu çocuğunuza söyletmeye çalışın.
  • Bir aile terapistine başvurun.
  • Eğer gerekirse, çocuğunuzun kendini toparlaması için yaşadığınız yeri değiştirebilirsiniz.

Note: Lütfen bu ipuçlarını denemeden önce aile terapistinize ya da doktorunuza başvurun ve profesyonellerden destek alın.

Özetlemek Gerekirse…

Yasalar ve devlet en etkili yöntemin ailelerin çocuklarının internet kullanımını kişisel olarak düzenlemesi olduğunu düşünüyor. Yasalarla ve kişisel düzenlemeleri kullanarak çocuğunuzu ve ailenizi güvende tutabilirsiniz.

Yorum yapın