Online İntihar Oyunları Çocuklarımızın Hayatını Nasıl Tehlikeye Atıyor?

Last Updated on 10 Ekim 2024 by Destek

Dünya çapında 130 intihar, 19 bıçaklama, ağır yanıklar, zehirlenmeler- bütün bunlar günümüz online oyunların serbest şekilde internette dolaşmasının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

İnternet dünyası ebeveynlere savaş açmış gibi görünüyor; çünkü son zamanlarda çocukları kendilerine zarar vermeye veya hatta öldürmeye kadar zorlayan meydan okumalar ortaya çıkmaya başladı. Şimdi bu meydan okumaların neyi amaçladığına, kimler tarafından oluşturulduğuna ve kimleri hedef aldığına bir göz atalım.

Momo Meydan Okuması- Bir afet mi yoksa mit mi?

Momo meydan okuması, son zamanlarda çocukları ve gençleri hedef alan oldukça tehlikeli bir sosyal medya fenomenidir. Sembolü, Japon özel efektler şirketi Link Şirketi’nden alınmıştır. Korkunç bir yaratık olarak tanımlanan Momo, yarı insan-yarı kuş şeklinde, bozulmuş bir yüzü, büyük gözleri ve yırtılmış bir ağzı ile aileleri, ebeveynleri ve internet uzmanlarını dehşete düşürmektedir.

Başlangıçta bir Facebook grubunda oluşturulan bu meydan okuma, sonrasında WhatsApp’a taşınmıştır. Katılımcılara tanımadıkları bir numarayla iletişim kurmaları istenmektedir. Yapılmaya çalışılan şey oldukça karanlıktır. Birçok şahide göre, potansiyel kurbanla iletişim WhatsApp üzerinden kurulduktan sonra Momo, yapılması gerekenlerin bir listesini verir. Bu listeye uyulmadığı takdirde korkunç fotoğraflar gönderir, kişisel bilgileri paylaşmakla tehdit eder ve daha kötüsü bu tehditler ölüme kadar ilerleyebilir. Kurbanların bu listeyi tamamlarken kanıt olarak fotoğraflar çekip göndermeleri istenmektedir.

Başlangıçta listede verilen görevler kolay şeylerdir, örneğin sabah çok erken kalkmak gibi. Ancak zamanla bu görevler zorlaşır ve intihara kadar ilerler. Momo’nun yayıldığı kanallar arasında Facebook, YouTube ve WhatsApp bulunmaktadır.

Bazıları bunun bir bot tarafından oynanan bir oyun olduğunu düşünürken, bazıları da özel bilgilerin elde edilmesi için oluşturulmuş bir düzmece olduğunu düşünüyor. Ancak ne olursa olsun, Arjantin’de bu meydan okumayla ilişkilendirilen ölümler meydana gelmiştir.

Buenos Aires’te 12 yaşında bir kızın Momo ile sohbet ettikten sonra intihar ettiği düşünülmektedir. Polis telefon verilerine ulaştıktan sonra, bu kızın 18 yaşında bir kişiyle iletişim kurduğu ve bu kişinin genç kızı intihara sürüklediği ortaya çıkmıştır. Ayrıca polis, bu kişinin kızın intihar videosunu Momo meydan okumasının sayfasında paylaşmaya çalıştığını düşünmektedir.

YouTube kullanıcısı ReignBot, Momo’nun yalnızca bir WhatsApp numarasıyla bağlantılı olmadığını keşfetmiştir. Söylenene göre, bu meydan okumaya bağlı üç farklı numara bulunmakta ve bunlar Meksika, Kolombiya ve Japonya’ya aittir. Ancak bu numaralarla bağlantı kurulduğunda kimse cevap vermemektedir.

Doğru ya da değil, bazı YouTube kullanıcıları Momo ile WhatsApp üzerinden iletişim kurduklarını iddia etmektedir. Genç bloggerlar, Momo’nun bir bot olduğunu ve sizinle konuşurken Google’da hakkınızda araştırma yaptığını söylemektedir. Bu bilgilerle çocukların yeni fotoğraflar yollamasını ve başka bilgiler vermesini sağladığı belirtilmektedir. Çocuklar, arama yapmaya veya yapılan aramaları yanıtlamaya zorlanmakta ve API sayesinde daha fazla bilgi vermeye itilmektedir. Sonuç olarak çocuklar, tüm bunlardan habersiz olarak kapana kısıldıklarını düşünmekte ve itaat etmek zorunda olduklarını hissetmektedir.

Bazı bloggerlar, Momo’nun hangi renk dolabın önünde durduklarını veya kaçıncı katta oturduklarını bildiklerinde çok korktuklarını belirtmektedir. Bu bloggerlar, yapılan aramaları yanıtladıklarında katlanılamaz seslerin çıkarıldığını söylemektedir.

BBC’ye göre Momo, şu ana kadar Arjantin, Meksika, Amerika, Fransa ve Almanya’da ortaya çıkmıştır. Dünya çapında uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarını bu zalim online meydan okumadan korumalarını önermektedir; çünkü bu meydan okumanın sonucu ölüme kadar gidebilmektedir.

İspanya’nın resmi polisleri de vatandaşları WhatsApp veya internet aracılığıyla yayılan bu meydan okumalara karşı uyarmaktadır. Ebeveynler uyarı çanlarını çalmalı mı? Kesinlikle! Bu meydan okuma, Mavi Balina Meydan Okuması gibi dünya çapında 130 farklı çocuk intiharına sebep olabilir.

Mavi Balina Meydan Okumasının Karanlık Online Oyunlardaki Etkisi

2016 yılında, yaratıcısı Philipp Budeikin tarafından “toplumu biyolojik atıklardan arındırmak” amacıyla tasarlanan karanlık bir oyun ortaya çıktı. Bu oyunun son görevini tamamlayarak ölüme sürüklenen çocuklar oldu. Suçlamalar karşısında Budeikin, bu kişilerin ölümden mutlu olduğunu dile getirdi.

Bu oyunun sembolü, öldükten sonra kıyıya vuran mavi bir balinadır. Eğer böyle bir sembolü çocuğunuzun odasında görürseniz, kesinlikle göz ardı etmemelisiniz; bu, çocuğunuzun böyle bir oyuna karıştığının belirtisi olabilir.

Mavi Balina, çocukları sosyal medya üzerinden içine çekiyor. İçine girmek ne kadar kolaysa, çıkmak o kadar zor bir oyun bu, özellikle kırılgan çocuklar için. Çocuklar, oyun tarafından ailelerinin ya da arkadaşlarının öldürülmesiyle tehdit edildiklerinden çıkmaya korkuyorlar. Oyunda 50 farklı görev mevcut ve her biri diğerinden daha zorlayıcı. Son görev ise intihar etmek ve bunu videoya kaydetmektir.

Beverly Hills’ten psikolog Carol Libman, bu tarz oyunların kendini toplumdan izole etmiş, yalnız ve depresyonda olan çocukları hedef aldığını belirtiyor. Oyunun amacı, çocukların kendilerini daha kötü hissetmelerine, çaresiz hissetmelerine neden olmak ve sonunda intihara sürüklemektir.

Çocukların bu oyuna kendi rızalarıyla girmeleri gerekiyor. Genellikle Facebook gibi sosyal medya platformlarında #mavibalina_benibul gibi hashtagler oluşturuyorlar. Başlangıçta çocuklara basit görevler veriliyor; örneğin bir korku filmi izlemek. Sonrasında görevler kendilerini kesmeye kadar gidiyor ve en sonunda çocukların kendi canlarını almaları isteniyor. Teksas’tan Isaya Gonzales’in bu oyun sonrasında kendisini astığı söyleniyor. Ölü bedeninin yanında bir ayakkabının üzerinde hazırlanmış bir cep telefonu ve intihar videosu bulunmuş. Ailesi, çocuklarının kesinlikle böyle bir meydan okumaya karıştığını düşünüyor; çünkü arkadaşlarına tamamlanan görevlerin fotoğraflarını gönderdiği söyleniyor.

Rusya’da, oyunun doğduğu ülkede ise Yulia Konstantinova (15) ve Veronika Volkava (16) isimli iki kız 14 katlı bir binadan atlamış. Yulia’nın son sözleri sosyal medya üzerinden yayınlanan “End” (Son) olmuş. Kızlar, aynı zamanda mavi balinanın fotoğraflarını da paylaşmışlardır.

Ailelerin Haberdar Olması Gereken Başka Meydan Okumalar-Oyunlar da Var Mı?

Bu tarz online aktiviteler giderek artıyor. İnternet, çocukların bu tür tehlikelere daha kolay ulaşılabilir hale gelmesine neden oldu ve kötü niyetli kişiler tarafından da daha kolay hedef alınabiliyorlar. Örneğin, çocuk istismarcıları sosyal medya üzerinden çocuklara daha kolay ulaşarak arkadaş olmaya çalışıyorlar. Tatlı yüzleri olan fotoğraflara sahip sahte hesaplar açarak çocukların güvenini kazanıyorlar. Sonrasında ise gerçek hayatta buluşmak an meselesi haline geliyor.

İnternet, çocukların akıllarında soru olduğunda cevap bulmak için kullandıkları bir kaynak haline geldi. Google, tüm sorularının cevaplarını bulmalarına yardımcı oluyor. Ancak eğer kontrol altında, filtrelenmeden veya dikkat edilmeden kullanılırsa bir tehlike kaynağı haline gelebiliyor. Çocukların akıl sağlığını ve fiziksel sağlıklarını tehlikeye atan birçok kanal mevcut. Bu nedenle, çocukların teknolojiyi kullanmaya başladığı erken yaşlarda kontrol edilmeleri sayesinde ebeveynler, çocuklarını bu konuda doğru bir şekilde yetiştirebilirler. Öncelikle çocuklarının online ortamda karşılaşabilecekleri tehlikeler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamalı ve farkındalıklarını artırmalılar. İşte internette popüler olan bazı tehlikeler:

Slender Man İki Kız Çocuğunu Arkadaşlarını Öldürmeye Teşvik Ediyor

Slender Man, internet üzerinde oluşturulmuş hayali bir karakterdir ve çocukları güvenli olmayan aktivitelere teşvik etmektedir. Bu karakter, siyah bir takım elbise giyen, anormal derecede uzun ve zayıf olan, yüzü olmayan bir figürdür. Karakter, bir forumda oluşturulmuş ve ziyaretçiler, fotoğraflarda doğaüstü görünümler elde etmek için Photoshop kullanarak bu karaktere ulaşmıştır. Genellikle sisli ormanların içinde, uzun kollarıyla üzgün bir çocuğun elini tutarken resmedilmektedir.

Slender Man, filmlerde ve video oyunlarında da yer almaya başlamıştır; örneğin MineCraft veya App Store’daki Slender Man uygulaması gibi.

Creepypasta.wikia.com, insanların korkunç efsaneler veya fotoğraflar oluşturarak internete dağıttığı bir web sitesidir. Hikayelerin çoğunda Slender Man’in teleportasyon gücüne sahip olduğu ve dokunduğu çocukları delirtme veya kendi kölesi haline getirme gibi güçleri bulunduğu anlatılmaktadır. Bazı çocuklar korkarken, bazılarına saldırdığı belirtilmektedir.

Slender Man bir hayali ürün olsa da, etkileri oldukça güçlü hale gelebilmektedir. 2014 yılında iki kız, bir arkadaşlarını Slender Man’i mutlu etmek amacıyla 19 kez bıçaklamıştır. Bu karakter için oluşturulan bir web sitesine takılmışlardır ve iki kız da yetişkin olduklarında hapse gönderilmiştir.

Yine aynı yıl, genç bir kadın kızı tarafından bıçakla saldırıya uğramıştır. Genç kız, Slender Man’den ilham aldığını söylemiştir. Ayrıca, genç bir kızın ailesi içerideyken evini ateşe verdiği bir olay da mevcuttur. Tüm bu olaylarla suçlanan çocuklar, kendilerini Slender Man’in yönlendirdiğini iddia etmiştir.

Tide Pod Meydan Okuması Beyin Hasarına Yol Açabilir

Tide Pod (Bulaşık Deterjanı) meydan okumasında çocukların plastik bir bulaşık deterjanını yutması, bunu videoya kaydetmesi ve internete yüklemesi istenmektedir. Peki, bu olay nasıl başladı? 2015 yılında bir satirik haber sitesi olan The Onion, Tide Podların şekere olan benzerliğinden ve tatlılığından bahseden bir hikaye yayınladı. 2017 yılında ise College Humor isimli Amerikan web sitesi, YouTube’da “Bulaşık Deterjanlarını Yemeyin” alt başlıklı bir video yayınladı ve bu video 3 milyon görüntülenme alarak birçok yorum aldı. Sonrasında atılan tweetlerle Tide Podları yutmayla ilgili yeni meme’ler ortaya çıkmaya başladı. Böylece çocuklar arasında bu meydan okuma olayı oluştu.

Tide Podların içeriği, ağız boşluğunu ve mideyi yakabilen maddeler içermektedir. Bu tarz bir davranışın sonucu bilinç kaybı veya boğulma olabilir. Ayrıca felçler veya anlık krizler gibi etkiler de bu deterjanların beyin üzerindeki etkilerindendir. Bu kapsülleri yutan çocukların sergilediği diğer semptomlar arasında burun akıntısı, kusma ve öksürme yer almaktadır. Kalp atış hızı düşebilir ki bu da önemli organların çökmesine neden olabilir; kalp de bu organlardan biridir. CBS News, bu kapsüllerin hidrojen peroksit, etanol ve başka polimerler içerdiğini ve bu yüzden sindirildiklerinde aşırı derecede zehirli olduklarını belirtmektedir.

Flatliner İsimli Bir Diğer Meydan Okuma Çocukların Boğulmasına Sebep Oluyor

Çocuklara zarar veren bir diğer meydan okuma da Flatliner ya da diğer ismiyle “boğulma meydan okuması”dır. Bu meydan okumada çocuklar, öforik bir kan akışı elde etmek için kendilerini bilinç kaybı yaşayana kadar boğmaya çalışıyor. Bu etki, baygınlığın hemen ardından kişi kendine geldiğinde ortaya çıkıyor. Ancak bu yöntemle boğularak ölme ihtimali oldukça yüksektir.

Buz ve Tuz Meydan Okuması Şiddetli Deri Yanıklarına Sebep Olabiliyor

Buz ve Tuz meydan okuması çocukları derilerinin üzerine buz ve tuz koymaya itiyor. Sonuç olarak çocuklar donma yaşıyorlar. Bu meydan okumanın asıl amacı,acıya olabildiğince uzun süre dayanmak. Tabii ki bu olayı videoya çekip sosyal medyada paylaşmak da meydan okumanın diğer gereksinimlerinden biri. Bu meydan okuma yüzünden çocuklar yanıklara ve hayat boyu yanlarında olacak şiddetli yanık izlerine maruz kalabiliyor.

Burundan Kondom Çekme Meydan Okuması Çocukların Sosyal Medyada Popüler Olma Çabalarını Gösteriyor

Bu meydan okumada çocuklar, kondomları yırtarak açıyor ve ağızlarının çıkabileceği kadar hale gelene kadar kondomu burunlarından içeri çıkarıyorlar. Diğer burun deliği de parmaklarıyla kapatılıyor. Sosyal medyada beğeni almayı önemseyen çocuklar için bu meydan okuma oldukça popüler hale gelmiş durumda.

Johns Hopkins Bloomberg Toplum Sağlığı Okulu’ndan profesör Bruce Lee, Forbes’e bu tarz bir meydan okumada kondomun burun boşluğunda veya boğazda sıkışıp kalabileceğini ve bunun nefesi keserek boğulmaya sebep olabileceğini söylüyor. Lee, çocukların bu meydan okuması sonucunda vücutlarına kondom girmesiyle ilgili iki farklı vakayla karşılaştığını belirtiyor. İlk vakada bu durum, zatürreyi tetiklemiş ve akciğerin sağ üst kısmının kullanılamaz hale gelmesine yol açmıştır. İkincisinde ise lateks malzemenin apandiste kadar ilerlemesiyle apandistin alınmasına kadar gitmiştir. Bütün bu vakalarda amaç yalnızca meydan okumayı tamamlamak olmuştur. Çocuklar, bu meydan okumayı arkadaş çevrelerini etkilemek ve daha fazla beğeni almak için tamamlamaya çalışıyorlar.

Peki Ebeveynler Başka Nelerden Haberdar Olmalı? Ateş Meydan Okuması, Tarçın Meydan Okuması ve Akla Gelen Diğer “Oyunlar”

Kentucky’den 15 yaşında bir çocuk, alkolü başından aşağı döktükten sonra kendisini ateşe vererek ikinci derece yanıklara maruz kalmıştır. Çocuk, YouTube ve Facebook üzerinde gördüğü Ateş meydan okumasını yerine getirmeye çalıştığını belirtmiş ve internet ile sosyal medya üzerinde #ateşmeydanokuması hashtag’ini gördükten sonra bu kararı aldığını ifade etmiştir.

Tarçın meydan okuması ise tarçın tozunun su kullanılmadan yutulmasını içeren bir meydan okumadır. 2012 yılında, tarçının yanlış kullanılmasıyla ortaya çıkan 200 kadar arama U.S zehir kontrol merkezlerine iletilmiştir. Tarçının kimyasal yapısı ve içerdiği sindirilemez selüloz nedeniyle akciğerlere zarar verebilir. Diğer bir yan etkisi ise astım ataklarıdır. YouTube’da bu tehlikeli fikir hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Şu an eskisi kadar popüler olmasa da, yine bilinmesi gereken oyunlardan biridir.

Çocuklara neden böyle davranmaları sorulduğunda ise verilen popüler bir cevap yoktur; ancak bunların yapılmasının sebebinin bir trend olduğunu fark etmek çok zor değildir.

Çocuklar Neden Bu Tarz Oyunlara Katılıyor?

Çocuklar, sosyal medya üzerinden insanlara kendilerini kabul ettirmek istiyorlar.

San Antonio’da eğitim uzmanı Stephen Enriquez, bu tarz trendlerin çocuklar arasında hızla yayılmasının sebebinin beğenilerini, görüntülenmelerini ve takipçilerini artırmak olduğunu ifade ediyor. Psikologlar ve aile terapistleri, bu beğenilme baskısının genç çocukların çılgın şeyler yapmasına neden olan baskın faktörlerden biri olduğunu söylüyorlar. Sosyal çevreye uyum sağlama isteği ve yaşıtları arasında tanınma arzusuyla ortaya çıkıyor.

Eric Erickson, Freud’un takipçilerinden biri olarak çocukların sosyal ilişkilerinin gelişimini geniş bir şekilde incelemiştir. Bu araştırmaya göre, 2 ile 20 yaş arasındaki dönem, çocukların kendi gruplarındaki ilişkilerinin en etkili olduğu ve baskının en çok hissedildiği dönemdir. Bu yaşlarda, kişilerin arkadaş grupları aynı zamanda bilgi kaynakları haline geliyor ve verdikleri kararlar konusunda da etkili oluyorlar. Bu dönemde bireyin kendini bilme isteği ön plana çıkıyor. Bu nedenle çocuklar, kendilerini kabul ettirmek için baskı hissediyor ve bu tarz meydan okumalara katılarak kendilerini kanıtlamaya çalışıyorlar.

Aileler Suçlu mu?

Bu meydan okumaların doğasını anlayabilmek, önemli bir noktadır. Örneğin Mavi Balina söz konusu olduğunda, çocuklar ailelerindeki problemler sebebiyle acı çekiyor olabilir ve acılarını hafifletebilecek bir yol arıyor olabilirler. Ebeveynler bir boşanma sürecinde ya da ailede sürekli bir kavga hali hakim olabilir. Bu nedenle çocuklar, hayatta kalmak için çabalamaları gereken durumlarına bir başkasını ekliyor olabilirler.

İnternet üzerinden zorbalığa maruz kalan çocuklar içinse, kendilerini tanıma ve kendilerine güvenme duygularının yeterince gelişmemiş olması nedeniyle, istemeden de olsa her şeyin kötüye gitmesine neden olan bir acı çekmeye doğru yol alabilirler. Bu durumda çocuklar, aile içinde insan olarak gereksinimlerinin yeterince karşılanmamasıyla ortaya çıkan boşlukları bu meydan okumalarla doldurmaya çalışıyor olabilirler.

Çocuklarda Analitik Düşünme Kabiliyeti Oluşmamıştır

Kendisini ateşe veren bir çocuğa neden böyle bir şey yaptığını sorduğunda, çocuk “bu konuda doğru düzgün düşünmedim” demiş. Bazı kaynaklar, çocuklarda “belirsiz düşünme” olduğunu iddia ediyor. Bu tarz meydan okumalara katılmaya karar verdiklerinde, sonuçlarını yeterince değerlendiremiyorlar çünkü beynin bu bölümü henüz tam olarak gelişmemiş durumda. Çocuklar, bu meydan okumaların getirilerini ve potansiyel risklerini fark etmeden katılımda bulunuyorlar.

Son zamanlarda MindEdge Öğrenme tarafından yapılan bir araştırma, milenyum doğumlu çocukların yalnızca %36’sında bu özelliğin geliştiğini göstermiş. 1.000 genç kişiyle yapılan görüşmelerde, bu kişilerin %37’sinin sosyal medyada kişisel bilgilerini paylaştığını söyledikleri ortaya çıkmış; ancak bu durum, gerçekte çok doğru olmayabilir. Çünkü bu kişilerin yarısından fazlası, sosyal medyayı bilgi kaynağı olarak kullanıyor.

MindEdge’de editörlük yapan Frank Connolly, “Dünya Ekonomik Forumu’na göre 2020 yılından sonra kritik düşünme yeteneği ve problem çözme becerileri, insanlarda en çok aranan özellikler haline gelecek” notunu düşüyor. Bu durumda, genç jenerasyonun kendilerini korumaya yönelik kararlar veremeyecek bir hale gelmesi olasılığı da göz ardı edilemez.

Çocukların Geleceğini Etkileyen Bir Diğer Önemli Faktör

Çocuklar fiziksel olarak zarar görmese bile, bu çocukların anormal çevrimiçi davranışları ilerideki akademik başarılarını ve sonraki yaşamlarını etkileyebilir.

2017 yılında, çocuklar Instagram, Facebook, Twitter, YouTube ve Snapchat’te yapacakları paylaşımlar hakkında bilgilendirildi. Birçok farklı okuldan öğrencilerin katıldığı bir Nazi Sohbet Grubu’nun Facebook’ta oluşturulduğu öğrenildi. Grupta tecavüz, “beyaz gücü”nü yücelten paylaşımlar ve Yahudileri ile diğer ırklardan insanları öldürmekle ilgili içerikler yer aldı. Sonuç olarak, beş kişi Boulder Lisesi’nden atıldı.

Yine aynı yıl, Harvard Üniversitesi’nde 10 öğrencinin gizli bir Facebook grup sohbetinde hoş olmayan fotoğrafları birbirleriyle paylaştıkları ortaya çıktı. Bu grupta, küçümsenen azınlıklar, cinsel tacizler, çocuk istismarı ve katliamlarla ilgili paylaşımlar yapıldığı belirtildi.

Bu tarz aktiviteler sosyal medyada paylaşıldığında, yalnızca bu paylaşımlar popülerleşmekle kalmıyor; aynı zamanda başkaları tarafından da görüntüleniyor. Birileri hakkında yapılan paylaşımlar, insanların bakış açılarını etkileyebiliyor. Bu nedenle, katılım yapılan bu tarz meydan okumalar çocukların itibarını lekeliyor ve iyi bir çevrimiçi kişilik oluşturmalarına engel oluyor. Sonuç olarak, bu durum çocukların ilerideki akademik başarılarının kötüleşmesine neden olabiliyor.

Yasa Bu Konuda Ne Söylüyor?

Medya sektörü son zamanlarda büyük bir değişim ve gelişim sürecine girdi; bu da içeriklerin düzenlenmesiyle ilgili yeni soruları gündeme getirdi. Son yıllarda medyada azınlıkların korunması (TV, video, mobil cihazlar) kaçınılmaz bir konu haline geldi.

Yasa koruyucular, aileler ve pedagoglar, televizyonun ve online içeriklerin çocuklar ve gençler üzerindeki yıkıcı etkileri hakkında giderek daha fazla endişe duymaya başladılar. Çocukların korunması, kişisel yaşam özgürlüğünün kısıtlanmaması ile küçüklerin güvende tutulması arasında bir denge kurmayı gerektiren önemli bir konudur. Bu, genellikle çocukları göz önünde bulundurmak, filtreler kullanmak ve sansürlemek ile sağlanabilir. Şu an Avrupa Birliği, çocuklar için görsel ve işitsel içerikleri filtreleyen yeni bir medya servisi oluşturmuştur.

Online meydan okumalara katılmak söz konusu olduğunda, bu durum “zararlı içerikler” konusunu da kapsar. Tüm yasa koruyucular aynı görüşte: Zararlı bir içerik yasal olsa bile, çocuklar üzerinde negatif bir etkisi olabilir. Bu içerikleri kategorize etmek öğretmenlere ve ailelere kalmıştır. Ancak yasal olmayan içerikler, yasa tarafından denetlenir ve buna göre oluşturulan kişilere ceza verilir.

Yasa, hangi içeriklerin yasal olmadığına karar verir ve sonuçları belirler. Ancak zararlı içerikler, kişilerin kendilerinin (ya da çocukları için) karar vermesi gereken içerikler olabilir; bu nedenle ailelerin çocuklarının hangi içeriklere erişebileceğine kendileri karar vermeleri gerekmektedir. Bu tür içerikler cinsel içerikli medya, politik fikirler, dinsel inançlar veya ırkçı bakış açıları gibi konuları kapsar.

İnternet düzenlemesi söz konusu olduğunda iki farklı mekanizma bulunmaktadır: kişisel-düzenleme ve ko-düzenleme (birlikte düzenleme). Uzmanlar, teknolojinin tercihsel bir düzenleme stratejisine sahip olması gerektiğini savunuyor. Yani yasal olarak uygun olmayan içerikler dışındaki tüm içerikler, kişilerin kendileri tarafından düzenlenmelidir. Bu sayede ebeveynler belirli içerikleri sınıflandırabilir ve bu içeriklere erişimi engelleyebilir; böylece kontrol ailelerde olur.

Buna ek olarak, “Daha Güvenli İnternet Programı” gibi bir program da mevcuttur; bu program, daha güvenli bir çevrimiçi ortam oluşturmayı ve yasal olmayan ya da zararlı içeriklerin kaldırılmasını hedefler. Bu programın doğası genellikle “sözsel”dir; yani kişisel-düzenleme çözümlerinin oluşturulması ve uygulanmasını içerir.

Komisyon, çocuklar için daha iyi bir internet ortamının sağlanmasının okullarda ve ailelerde belirli içeriklere karşı farkındalık oluşturulmasıyla mümkün olabileceğini öneriyor. Ancak yine de tercih kişisel-düzenleme yönündedir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde “Çocuklar İçin İnternet Koruması Hareketi” de bulunmaktadır; bu hareket çocukların okullarda ve kütüphanelerde internete erişimini düzenlemektedir. Bu sayede E-rate programı sayesinde internet erişiminde indirimler elde edebiliyorlar. Aynı zamanda yeni bir internet güvenlik politikası oluşturarak internet erişiminde engelleme ve filtreleme yapabiliyorlar. Ancak bu binaların dışındaki durum tamamen ailelere ve çocuklara kalmıştır.

Yukarıda bahsedilen gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, ebeveynlerin veya çocukların internet ortamındaki hareketlerini gözlemleyen kişilerin dikkat etmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Bu durum, ebeveynlerin riskleri ve düzenleyici hareketleri öğrenmesi ve uygulaması gerektiği anlamına geliyor. Ayrıca çocuklarının internet ortamındaki varlığını gözlemleme ve buna göre düzenlemeler yapma hakkı da ailelere aittir.

Aileler Çocuklarının Bu Meydan Okumalara Katılımını Nasıl Takip Edebilir?

Bir meydan okumaya katılma söz konusu olduğu zaman genellikle çocukların karar vermesine sebep olan şey sosyal medyada daha popüler olma isteğidir. Bu yüzden de  çocuğunuzun kompleksli davranması, kendine güven eksikliği ve kendini tanıması kesinlikle bu meydan okumalara katılıp katılmayacağının göstergesi olabilir. Bu yüzden de akla gelen ilk öneri çocuklarınızın online ve offline hayatını doğru şekilde gözlemlemek oluyor.

İşte çocuğunuzun güvenli olmayan oyunlara katıldığının göstergesi olabilecek işaretler:

-Psikologlar çocukların bu durumda stabil olmayan davranışlar sergileyeceğini, depresyonda ve stresli davranacaklarını söylüyorlar.

Bu tarz davranışlar meydan okumada yapmak durumunda kaldıkları anormal aktivitelerin sonucu olarak ortaya çıkacaktır. Bu gibi davranışlar çocukların dengesini bozuyor.

-Çocuklar daha izole davranmaya başlıyor.

Konuşma istekleri azalıyor. Genellikle de yakın arkadaşları ve aileleriyle bile kendilerini rahat hissetmemeye başlıyorlar. Kendilerini kimseye açmak istemiyorlar.

-Dramatik davranışlar ve travma.

Bu da çocukları tehlikeli davranışlara ve kendileri gibi hisseden “ortaklar” bulmaya itiyor.

-Sosyal medyada yapılan üzgün paylaşımlar, sorular ya da yorumlar.

Bu çocukların hayatında yanlış bir şeyler olduğunu ve zor bir dönem geçirdiklerini gösterme yolları.

-Sürekli olarak telefonu kontrol etme alışkanlığı; fotoğraf çekme ve cep telefonunu her yere götürme.

Bu tarz meydan okumalarda yapılan her görevi kayıt etmek önemli olduğu için bu gibi alışkanlıklar çocuklarınızda fark edilebilir hale geliyor.

-Ekran karşısında ve internette çok fazla zaman geçirme.

Bu tarz olaylar internet ortamında olduğu için çocuklar sürekli online takılıyorlar. Çocuklarınızın ne tarz siteleri ziyaret ettiğini kontrol edebilirsiniz.

-Katılımın bir göstergesi olarak kendine zarar verme.

Kendilerini kestiklerini gösteren işaretler, izler ya da yanıklar olabilir. Dikkatli olmanız gerekiyor!

-Gece 4’te müzik dinlemek gibi garip davranışlar.

Çok fazla erken kalkmak uygun olmayan şeyler yapıldığının göstergesi olabilir. Eğer çocuğunuzun kuşlardan bile erken kalktığına şahit olmaya başladıysanız bunu göz ardı etmemelisiniz.

Tabii ki bu liste tamamlanmış sayılmıyor çünkü her çocuğun böyle durumlarda davranışları farklı bir hal alabiliyor.

Çocuklarınızı Tehlikeli Online Oyunlardan Korumak İçin İpuçları

Bir konuda önlem almak da tedavi gibi hem psikolojik hem de fiziksel gerçekleri göz önünde bulundurmamız gereken durumlar olduğu için evrensel bir çözüm olduğu söylenemez. Bu ipuçlarını önleyici ve etkileyici olmak üzere ikiye bölelim.

Çocukları bu oyunlara dahil olmadıysa ya da ailelerin haberi yoksa ne yapmalılar (önleyici):

1-Popüler online meydan okumaları ve bu meydan okumaların işaretlerini öğrenin. Ne şekilde gerçekleştirildiklerini öğrenin.

2-Çocuğunuza bu meydan okumayı bilip bilmediğini, duyup duymadıklarını sorun. Bu meydan okumanın tehlikelerini ve sonuçlarını tartışın. Mesela Momo meydan okuması için, Momo’nun bir hayali karakter değil, insanlara zarar vermeye çalışan kötü niyetli biri olduğundan bahsedin.

3-Daha güvenli olmalarını sağlayacak ipuçlarını içeren videolar bulun.

4-Çocuğunuza, bir yabancı onlarla iletişime geçmeye ya da arkadaş olmaya çalıştığı zaman ne şekilde davranması gerektiğini öğretin. Kişisel bilgilerini paylaşmamaları gerektiğini ya da tanımadıkları biriyle sosyal medya üzerinden iletişim kurmalarının doğru olmadığını bilmelerini sağlayın.

5-Çocuğunuza internet ortamında iyi ya da kötü davranışları anlatın ve bu davranışların gelecekteki hayatlarını ne şekilde etkileyeceğini bildirin.

6-Her zaman çocuğunuzun yanında olduğunuzu ona hatırların ve eğer onları online olarak rahatsız eden bir durum varsa size gelmelerini söyleyin.

7-Şunu açıkça belirtin: özel bilgiler nelerdir ve nelerin aileden başka kimseyle paylaşılmaması gerekir.

8-Çocuğunuza sosyal medyayı ve interneti yeni şeyler öğrenmek, faydalı bilgiler paylaşmak ve özel olmayan ve zararsız eğlenceli şeyler yapmak için kullanmak adına bilgilendirin.

9-bunun yerine kullanılabilecek uygun eğlence araçları bulun ve bunları birlikte paylaşın çocuğunuzu internetten uzaklaştırmak yerine daha sağlıklı alternatif uygulamalar bulabilirsiniz.

10- mSpy gibi, çocuğunuzun internet ortamındaki hareketlerini gözlemleyebileceğiniz ebeveyn kontrol uygulamaları kullanın.

11-Çocuğunuzun çevresini tanıyın. Bu sayede gerçekten uygun olmadığını düşündüğünüz iletişim şekillerini çocuğunuzla paylaşabilir ve önleyici davranabilirsiniz.

Note: Yaptığınız şeyi neden yapmanız gerektiğini açıklamak her zaman önemlidir. Bu sayede çocuk kendine saygı duyulduğunu hissedebilir ve bunun karşılığında asilikle yaklaşmaz.

Çocukları Zaten Bir Oyunun İçindeyse Ebeveynler Ne yapmalı (Karşılık verici):

1-Bu oyunun ne içerdiğini öğrenin. Eğer bir madde yenildiyse ya da yutulduysa çocuğunuza bir bardak süt ya da su içirin (Tide Pod meydan okuması gibi durumlarda).

Çocuğunuzun nefes alış verişini ve tepkisini kontrol edin; eğer çocuğunuz bayılırsa ya da nabzını hissedemezseniz CPR uygulamaya hazırlanın.

2-Yerel Kriz Yönetim merkezlerine başvurun, acil yardıma başvurun.

3-Çocuklarınızı yargılamayın çünkü bu durumda desteğinizi hissetmezler. Siz çocuğunuzun takımındasınız, karşıda değil. Çocuğunuza ne kadar doğru olduğunuzu kanıtlamak için doğru zaman değil. Bu yüzden çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirerek normal hayata dönmelerini sağlamanız gerekiyor.

4-Olayın karışıklığını ve çocuğunuzun bu durumun ne kadar içinde olduğunu anlamaya çalışın. Çocuğunuzun size açılabileceği huzurlu bir ortam oluşturmaya çalışın.

5-Yakın mesafeden dinleyin ve konuşmasını bölmeyin. Çocuğunuzu azarlamayın-bu işe kalkışmalarının sebeplerinden biri de bu olabilir.

6-Çocuğunuzun duygularını bastırmak yerine anlamaya çalışın. Aksi durumda kabuklarına çekileceklerdir.

7-Tetikleyici etkenin çocuğun hissettiği baskı mı yoksa meydan okumanın kurucusu mu olduğunu anlamaya çalışın. Çocuğunuzun bu ikisinden biri tarafından beyninin yıkandığını anlamanız gerekiyor. Çocuğunuzu tekrar güvenli hale getirmek için aksi fikirleri doğru şekilde ifade etmeniz gerekiyor.

  1. Eğer söz konusu tetikleyici etken baskıysa, çocuklarınızın bu konuyla ilgili size açılmalarını sağlayın.
  2. Çocuğunuza tam olarak anlayış ve destek sağlamalısınız.
  3. Durumu birlikte analiz edin ve bu durumun yanlış durumlara ve tehlikeli aktivitelere karışmak için bir sebep olmadığını anlatmaya çalışın
  4. Çocuğunuza, doğru bir arkadaşın siz güvende ve sağlıklı olduğu zaman mutlu olacağını anlatmaya çalışın.
  5. Çocuğunuzun fikirlerinin sizin için ne kadar önemli olduğunu vurgulayın.
  6. Baskıdan kurtulmak için çocuğunuza hayır demeyi ve istemedikleri şeyleri yapmaları gerekmediğini öğretin
  7. Baskı hakkında profesyonel bir destek alın
  • Eğer söz konusu bir grupsa çocuğunuza neler söylendiğini anlamaya çalışın;
  • Huzurlu bir ortamda çocuğunuzla konuşmayı deneyin
  • Çocuğunuza ya da ailenize kimsenin zarar vermeyeceğini, polislerin sizi koruyabileceğini anlatın.
  • Birlikte bir polis memuruyla konuşarak çocuğunuzun güvende hissetmesini sağlayın. Polisin sizi koruyabilecek güçlü bir teşkilat olduğunu ve size kimsenin zarar veremeyeceğini anlatmaya çalışın.
  • Çocuğunuzla iletişim kuran kimselerin kim olduğunu çocuğunuza söyletmeye çalışın.
  • Bir aile terapistine başvurun.
  • Eğer gerekirse, çocuğunuzun kendini toparlaması için yaşadığınız yeri değiştirebilirsiniz.

Note: Lütfen bu ipuçlarını denemeden önce aile terapistinize ya da doktorunuza başvurun ve profesyonellerden destek alın.

Özetlemek Gerekirse…

Yasalar ve devlet en etkili yöntemin ailelerin çocuklarının internet kullanımını kişisel olarak düzenlemesi olduğunu düşünüyor. Yasalarla ve kişisel düzenlemeleri kullanarak çocuğunuzu ve ailenizi güvende tutabilirsiniz.

Yorum yapın